Fatma Ardıç’ın Deprem Sonrası Yeni Hayatı ve Umudu

Fatma Ardıç’ın Deprem Sonrası Yeni Hayatı ve Umudu

6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli meydana gelen büyük deprem, birçok insanın hayatını kaybetmesine ve evlerini kaybetmesine neden oldu. Bu felaketten etkilenenlerden biri de Kahramanmaraş’ta yaşayan 3 çocuk annesi Fatma Ardıç’tır. Ardıç, deprem sonrası konteyner kentte yaşamaya başladıktan sonra TOKİ tarafından inşa edilen kalıcı afet konutlarına taşındı. Bu süreç, hem onun hem de çocuklarının hayatında önemli bir dönüm noktası oldu.

Fatma Ardıç, yeni evine taşındıktan sonra KADEM Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Sümeyye Erdoğan Bayraktar’ı evinde misafir etti. Ardıç, kendisini ziyaret eden Bayraktar’a, “Allah devletimize zeval vermesin, bize verdiği sözü fazlasıyla yerine getirdi.” diyerek minnettarlığını ifade etti. Bu, devletin deprem sonrası sağladığı destek ve yardımın kendisi üzerinde yarattığı olumlu etkiyi de gözler önüne serdi.

Deprem Gecesinin Anıları

Deprem Gecesinin Anıları

Fatma Ardıç, 6 Şubat gecesi yaşadığı korkunç anları anlatarak, “O gece kelimelerle anlatılacak gibi değil. İlk dışarı çıktığınızda insanların halleri, feryatları, karşılaştığımız manzara bizim ruhumuzda gerçek anlamda yara bıraktı. İyileşeceğini de çok düşünmüyorum ama evimize geldiğimiz zaman hafifliyor.” ifadelerini kullandı. Bu sözler, deprem sonrası yaşanan travmanın derinliğini yansıtırken, yeni evine taşınmanın ona sağladığı psikolojik rahatlamayı da göstermektedir.

Ardıç, devletin kendilerine olan desteği hakkında, “O günden sonra devlet tam anlamıyla bir baba oldu bizim için.” diyerek, deprem sonrası süreçte verilen sözlerin yerine getirildiğini vurguladı. Devletin verdiği sözlerin fazlasıyla yerine getirildiğini belirtmekte, toplumun dayanışma ruhunu ve devletin kriz anındaki etkili yönetimini de gözler önüne sermektedir.

Yeni Ev: Bir Umut ve Yeniden Başlangıç

Yeni Ev: Bir Umut ve Yeniden Başlangıç

Fatma Ardıç, TOKİ tarafından inşa edilen kalıcı afet konutlarına taşınmanın kendisi ve çocukları için büyük bir mutluluk kaynağı olduğunu belirtti. Yeni evine taşınmasının ardından, “Şu an 15 günden beri evimdeyim. Sıcak suyu olsun, doğalgazı olsun, ısınması olsun her şeyiyle dört dörtlük. Allah devletimize zeval vermesin, bize verdiği sözü fazlasıyla yerine getirdi.” diyerek teşekkür etti. Bu ifadeler, devletin hızlı müdahalesinin ve sağladığı konforun ne kadar önemli olduğunu ortaya koymaktadır.

Ardıç, depremzedelere yönelik yapılan yardımların kendisini ne denli mutlu ettiğini de şöyle anlattı: “Bu kadar kısa sürede bu şekilde evlerin teslim edileceğini tahmin bile edemiyordum. İlk deprem olduğu zaman bize ‘Vermezler’, ‘Yapmazlar’ deniliyordu. Ama devletimiz ne söylediyse fazlasıyla yaptı ve şu an evimde yuvamdayım.” Bu sözler, toplumda yaşanan güvensizliğin aşıldığını ve devletin elini uzatmasının ne kadar önemli olduğunu vurgulamaktadır.

Aile İçin Yeni Bir Hayat

Aile İçin Yeni Bir Hayat

Fatma Ardıç, konteyner kentteki yaşamı ile yeni evindeki yaşamı karşılaştırarak, “Koridoru yürüyorum, yürüyorum bitmiyor. Kocaman ev yapmışlar bize. Ailecek mutluyuz, huzurluyuz, çocuklarımın odaları var, bizim bir eksiğimiz yok. Önceki evimden bile çok daha güzel. Konforlu, dört dörtlük bir ev.” şeklinde konuştu. Bu durum, sadece fiziksel bir mekân değişikliği değil, aynı zamanda psikolojik bir iyileşme sürecinin de başlangıcıdır.

Çocuklarının yeni evdeki mutluluğunu da şu şekilde dile getirdi: “Küçük kızım dışarıdan geldiği zaman ‘Benim güzel evim’ diyerek içeri giriyor. Çocuklarım aşırı mutlu. Gerçekten bize bu ev çok büyük geliyor, konteynerden sonra bu büyüklükte bir eve alışmaya çalışıyoruz. 2 yıl sonra bir evde yaşamak gerçekten çok güzel bir duygu.” Bu ifadeler, çocukların psikolojik durumunu ve yeni bir yaşam alanının onlara sunduğu mutluluğu gözler önüne sermektedir.

KADEM Vakfı ile Yeni Bir Başlangıç

KADEM Vakfı ile Yeni Bir Başlangıç

Fatma Ardıç, evinde oluşturduğu KADEM köşesi ile de vakfın kendisi için ne kadar önemli olduğunu vurguladı. “Bu köşe benim için kutsal bir köşe, KADEM’in izlerini taşıyor.” dedi. Bu, hem kişisel bir bağ kurma hem de yaşadığı zorlukları aşma anlamında önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir. Ardıç, yaşadığı zorlukları ilmek ilmek işleyerek güzel eserlere dönüştürdüğünü, bu sayede hem kendine hem de aile bütçesine katkı sağladığını ifade etti.

KADEM Vakfı’nın kendisine ilham verdiğini belirten Ardıç, vakfı bir aile gibi gördüğünü ve artık resmi bir üye olarak kendisi gibi insanlara yardımcı olmak istediğini dile getirdi. Bu durum, sosyal sorumluluk bilincinin ve dayanışma ruhunun ne denli önemli olduğunu göstermektedir.

Sonuç olarak, Fatma Ardıç’ın hikayesi, deprem sonrası yaşanan zorlukların aşılması ve yeniden hayata tutunma çabasını gözler önüne seriyor. Devletin sağladığı destek, toplumun dayanışma ruhu ve bireysel azim, bu zor günlerin üstesinden gelinmesinde büyük bir rol oynamaktadır.