İstanbul Milletvekili Sena Nur Çelik Kanat tarafından hazırlanan “Ekonomide Kadınlar: İstihdam, Girişimcilik ve Kadın Erkek Eşitliğine Duyarlı Bütçeleme” başlıklı rapor, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nde oybirliği ile kabul edildi. Bu rapor, kadınların ekonomik hayattaki rolünü ve karşılaştıkları engelleri detaylı bir şekilde ele almakta, özellikle Müslüman kadınların maruz kaldığı çok katmanlı ayrımcılığa dikkat çekmektedir.
Raporun İçeriği ve Hedefleri
Çelik Kanat, raporunda Avrupa’daki kadınların istihdam, girişimcilik, karar alma ve temsil mekanizmalarındaki eksikliklerini ortaya koyarak, bu sorunların giderilmesi için Avrupa Konseyi üye ülkelerine çözüm önerileri sunmuştur. Bu öneriler, yalnızca ekonomik alanda değil, sosyal ve kültürel alanlarda da kadının güçlendirilmesi için kritik öneme sahiptir.
Önerilerin Detayları
Raporun içeriğinde önerilen çözümler arasında, kadın istihdamının artırılması, eşit işe eşit ücret prensibinin güçlendirilmesi ve kadın girişimcilerin desteklenmesi yer almaktadır. Ayrıca, STEM (bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik) alanında kadınların daha fazla yer alması için özel eğitim ve destek programları önerilmektedir. Bu öneriler arasında, finansal okuryazarlık eğitimleri, mentörlük hizmetleri ve finansal destekler de bulunmaktadır.
- Kadın istihdamının artırılması
- Eşit işe eşit ücretin sağlanması
- Girişimciliğin teşvik edilmesi
- STEM alanında kadınların yer almasının artırılması
- Esnek çalışma yöntemlerinin yaygınlaştırılması
- Kreş altyapısının güçlendirilmesi
- Çocuk, yaşlı ve engelli bakımı konusunda desteklerin artırılması
Ayrımcılığın Etkileri
Çelik Kanat, kadınların ekonomide hak ettikleri yerleri almalarının önündeki en büyük engellerden birinin önyargılar ve ayrımcılık olduğunu ifade etmiştir. Avrupa’da farklı etnik kökenlere ve dinlere sahip kadınların, özellikle de göçmen ve kırsal bölgelerde yaşayan kadınların iş hayatına erişimde ciddi zorluklarla karşılaştıkları gözlemlenmektedir. Bu noktada, üye ülkelerin kadınlara yönelik daha özel politikalar geliştirmeleri gerektiği vurgulanmıştır.
Müslüman Kadınların Karşılaştığı Zorluklar
Rapor, özellikle Müslüman kadınların üç katmanlı ayrımcılığa maruz kaldığını belirtmektedir. Müslüman kadınlar, hem farklı etnik kökenlerden gelmeleri hem de inançları dolayısıyla ekonomik alanda diğer kadınlara göre daha fazla zorluk yaşamaktadır. Çelik Kanat, bu durumun işsizlik risklerini artırdığını ve Müslüman kadınların iş hayatındaki temsilinin ciddi şekilde azaldığını ifade etmiştir.
Müslüman Karşıtı Ayrımcılığa Dikkat
Çelik Kanat, Avrupa Konseyi’nde daha önce bu konuda yeterince dikkat çekilmediğini belirtmekte ve başörtülü kadınların iş hayatındaki zorluklarına dikkat çekmektedir. Başörtüsü nedeniyle işten çıkarılan veya işe alınmayan kadınların durumu, Müslüman karşıtı ırkçılığın bir göstergesi olarak değerlendirilmektedir. Bu tür ayrımcılıkların önlenmesi için Avrupa Konseyi ülkelerinin acilen harekete geçmesi gerektiği vurgulanmaktadır.
Hukuki Düzenlemeler ve Yaptırımlar
Çelik Kanat, Avrupa Konseyi üye ülkelerindeki kadınların maruz kaldığı ayrımcılığa karşı hukuki mevzuatın güçlendirilmesi gerektiğini ifade etmektedir. Yaptırımların artırılması ve ayrımcılığa karşı etkili politikaların geliştirilmesi gerektiğini savunmaktadır. Bu tür düzenlemeler, kadınların işgücü piyasasında daha güçlü bir şekilde yer alabilmeleri için elzemdir.
Uluslararası Destek ve İşbirliği
Raporun kabul edilmesi sonrasında birçok ülkeden destekleyici yorumlar alındığı belirtilmektedir. Farklı ülkelerin milletvekilleri, raporu desteklediklerini ifade etmiş ve bu durum, uluslararası düzeyde konuya olan ilginin arttığını göstermektedir. Ancak, Türk muhalefet milletvekillerinin rapora yönelik eleştirileri, dikkat çeken bir durum olarak öne çıkmaktadır. Çelik Kanat, bu eleştirilerin siyasi saiklerle yapıldığını ve Türkiye’nin kadınları güçlendirmeye yönelik çalışmalarının göz ardı edildiğini belirtmiştir.
Çelik Kanat, raporunda kadınların sadece ekonomik alanda değil, toplumun her alanında güçlenmesi için gerekli kaynakların ayrılması gerektiğini vurgulamaktadır. Bu bağlamda, üye ülkelere yönelik önerileri içeren bir bütçeleme sisteminin geliştirilmesi gerektiği ifade edilmektedir. Kadınların güçlendirilmesi ve eşitsizliklerin giderilmesi için uluslararası işbirliğinin önemine de dikkat çekilmektedir.
Sonuç olarak, Avrupa’daki kadınların karşılaştığı sorunların çözülmesi için atılacak adımlar, sadece ekonomik değil, toplumsal bütünlük açısından da büyük bir önem taşımaktadır. Kadınların güçlendirilmesi, yalnızca kendi hakları için değil, toplumun her kesimi için olumlu sonuçlar doğuracaktır.
