6 Şubat 2023, Türkiye’nin güneydoğusunda Kahramanmaraş ve Elbistan merkezli meydana gelen iki büyük deprem, ülke tarihinin en acı günlerinden birini oluşturdu. 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki bu depremler, binlerce insanın hayatını kaybetmesine, milyonlarca insanın evsiz kalmasına ve sayısız ailenin parçalanmasına neden oldu. Bu felaketin ardından, kayıplarını yaşayan insanlar, acılarını ve travmalarını anlamak ve üstesinden gelmekte zorlanıyor. Bu yazıda, anne ve babasını kaybeden bir psikolog olan Serkan Yükcü’nün deneyimleri üzerinden, travmanın etkilerini ve iyileşme süreçlerini ele alacağız.
Serkan Yükcü’nün Hikayesi
Serkan Yükcü, deprem günü İstanbul havalimanına inmeden hemen önce bir telefon aldı. Karşısındaki ses, ailesine ulaşamadıklarını söyleyerek kaygı dolu bir sesle sordu: “Serkan, annenlere ulaşamıyoruz, sen haber aldın mı?” Serkan, o an hiçbir şeyden haberdar olmadığını belirtti ve tedirgin bir şekilde telefonu kapattı. Hemen kardeşi Furkan ile birlikte Adıyaman’a doğru yola çıktı. Bu yolculuk, onun için sadece fiziksel değil, duygusal bir yolculuktu. Aile üyelerinin kaybıyla birlikte, içindeki derin acıyı hissetmeye başladı.
Depremin Psikolojik Etkileri
Depremin yol açtığı travma, sadece fiziksel zorluklarla sınırlı kalmadı. Psikolojik etkileri, insanların ruhsal durumlarını derinden etkiledi. Kaybın getirdiği yas süreci, insanların yaşadığı duygusal karmaşayı artırdı. Bir psikolog olarak, Serkan bu süreçleri analiz etmeye çalıştı. Ancak, mesleki bilgisi ve kişisel acısı arasında bir denge kurmak zorunda kaldı. Bu durum, onu hem mesleki hem de kişisel olarak zorlayan bir süreçti.
Yas Süreci ve Duygusal Yük
Yas süreci, kaybedilen yakınların hatıralarını taşıyan bir yolculuktur. Serkan, anne ve babasını kaybetmenin getirdiği duygusal yükü her gün hissediyor. Onların sesini, dokunuşunu ve varlığını özlemek, her an yeni bir acıya dönüşüyor. Bu acı, aynı zamanda onların sevgisinin ve mirasının bir hatırlatıcısıdır. İyileşme süreci, bu sevgiyi kalpte taşıyarak, onların anısını yaşatmayı gerektiriyor. İyileşmek, bir psikolog için mesleki kimliği ile kişisel kimliği arasında bir denge kurmayı da gerektirir.
İyileşme Süreci
İyileşme, sadece kaybı kabullenmekle kalmaz; aynı zamanda duyguları ifade etmek, kendine şefkat göstermek ve gerektiğinde profesyonel destek almak gibi adımları da içerir. Serkan, bu süreçte kendisine gösterdiği şefkatin, danışanlarına gösterdiği şefkatle aynı önemde olduğunu fark etti. Kendi acısını kabul etmek, duygularını ifade etmek ve başkalarıyla paylaşmak, iyileşme yolculuğunun önemli parçalarıdır. Bu süreç, her birey için farklı bir deneyim olsa da, acının paylaşılması insanın ruhsal sağlığı açısından önemlidir.
Umut ve Dayanıklılık
Travma, hayatın en zorlu deneyimlerinden biridir. Ancak insan ruhu, inanılmaz bir dayanıklılık ve iyileşme kapasitesine sahiptir. Tüm bu acılara maruz kalan bir psikolog, bu zorlu yolculukta, kendi acısını anlamaya ve iyileştirmeye çalışırken, aynı zamanda başkalarına da umut ve şifa verebilir. Bu süreçte, kendine zaman tanımak, sevdiklerinin anısını yaşatmak ve yavaş yavaş yeniden hayata tutunmak, iyileşmenin anahtarıdır.
Sonuç
Acı ne kadar büyük olursa olsun, insan ruhu her zaman bir ışık bulabilir. Bu ışık, hem kendimiz hem de başkaları için bir umut kaynağı olabilir. Psikolog Serkan Yükcü’nün hikayesi, kayıpların ve travmaların nasıl üstesinden gelinebileceğine dair önemli bir örnek sunuyor. Sevgiyle kalmak ve kaybettiklerimizle yaşamak, iyileşmenin en önemli adımlarından biridir.
Sevgiyle Kalın
Uzman Psikolog Serkan YÜKCÜ